3 Eylül 2012 Pazartesi
HımHımlar.
Bugün mutluş tatlış bi gün :) iç huzur iç huzur çok önemli çooook :) ve ben şu an o iç huzurumu kattım içime kaybetmemek adına deliliklerle meşgulüm. yüzünün nedensiz yere gülmesi sokakta yürürken aptal aptal sırıtmak kadar güzel bir şey söyleyin bana ? yok yok yok. evrenle, gezegenle kafayı bozmuş insanlar topluluğu(ben de dahil) olarak hep der dururuz: iç yaşam enerjisi. Benim içimde öyle bir enerji var ki evlere şenlik. her an uçacakmış gibi. sanki birazdan ölecekmişim de bir saniye daha fazla güleyim basayım olur olmadık yerde kahkahayı dercesine. böyle bir ömür geçirebilirim. sırıtık müge. sevdim ben bunu. içindeki çocuk demiştim ya geçen yazımda. heh işte o çocuk varya kurban olun ona. ölmemiş o. arada bir fırlıyor yerinden. sizi şımartan insanlar olduğu sürece çevrenizde herşey toz pembe ve siz o pembelikler içinde yavaş yavaş koşan nasıl oluyorsa iki ayağı da yere basmayabilen bir peri kızı. pollyanna mı demeliydim ? benden pollyanna olur mu? olurmuş bal gibi de olurmuş.
Yeterince geleneksel bir Türk kızıyım evet. o kadar mutluyken siz ne yapmak istersiniz bilmiyorum ama benim arkadaşları bi toplayıp hamama gidip ooh sefam olsun diye harem ortamı kurasım var. harem dedim. hemmen yanlış anlamayın da ben çok severim Osmanlı'yı. Osmanlı Devleti kadar şanlı bir devlet daha örnek gösterin anca o zaman susarım. ya da susmam:) aslında ben bugün hiç susmam:) ne kadar dağınık yazıyorum farkındayım. konudan konuya. ama zaten hiçbir zaman bir konu belirlemedim kendime rastgele geldi hımhımlarım ve bir baktım yazıyorum. hımhımlar ne mi ? onlar benim şımarık iç dünyamın melekleri. beni trampolinde zıplarken görüyorsanız bilin ki yalnız değilim hımhımlarımla birlikteyim, sokakta bağırarak şarkı söylersem onlara söylüyorum demektir. sizin hımhımlarınız da sizleri hiç bırakmasın e mi:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)