Aşkın rengi kırmızı değil beyazdır hatta şeffaftır. su gibidir dur durak bilmez başladı mı önüne ne gelse yıkar geçer, yıkar ve temizler geçer. nasıl suysa insan bedenini temizleyen, aşktır insanın kalbini de temizleyen. o duru, saf duygudur. içine öfkeler, kızgınlıklar, kırgınlıklar doluşmamışken daha, hayaller beyaz birer sayfayken güzeldir Aşk. Ne sevilenin sevmesini beklemektir ne de onun neler yaptığını takip etmektir aşk bir bekleyiştir. kendi oyununu kendin oynattığın gece yatağına yattığında tavanda Aşık olduğun insanla mutlu bir yuvanın resmini çizmektir. kimi zaman dalıp gitmektir o hayaldeki eve, bahçesine, yeşilliğine uzanıp gözlerini kapatıp huzuru hissetmektir. bir an önce o anı yaşamak için kalbinin sanki hızlı çarparsa daha hızlı akacakmış gibi zaman; durmaksızın atmasıdır, midenin kalbine baskı yapmasıdır. adını duyduğun an pırpır uçmasıdır içindeki çocuğun. yerinde duramamasıdır çocuk kalan yanının. ve en güzeli Aşk hayaller için hayallerde tutuşmaktır el ele...
19 Mayıs 2013 Pazar
İyi- Kötü Dengesi
İnsanlara iyi ya da kötü davranmak bizim elimizde de onların şımarıp çirkinleşmemesi niye bizim elimizde değil ? Çok kez düşünmüşüzdür. Nasıl davransam acaba en doğalından en sahtesine kadar her insanın birileri için aklından geçirdiği bir sorudur bu. peki sonunda verdiğiniz cevap iyiyse ve siz çok iyi davrandıysanız herşey daha mı iyi oluyor yoksa işler sarpa mı sarıyor. ben söyliyeyim : daha da kötüye gidiyor. durup düşünüyorsun, çok seviyorsun, bağlanıyorsun, haddinden fazla değer veriyorsun. Arkadaş sanıyorsun birlikte saçmalıyorsun. Oysa bambaşka bir hayat kurmuş kendine sen kenarından bile geçmiyorsun. Böyle sağlanır adalet. Ve bu denge oyununda iyilerin karşısına illa ki biraz da kötülerin oturması gerek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)